Son günlerde, bir surat, bir surat ki gelinde, çayımı bile yarım dolduruyor bey.Allah'tan kulaklarım ağır işitiyor da duymuyorum ne söylediğini.Ama yine de hissediyorum bey; Beni bu evde galiba istemiyor artık.Hey gidi günler heeey. Oğlunu bilirsin, vur kafasına al lokmayı.İki arada bir derede, ne yapsın ana bu, atsa atılmaz, satsa satılmaz.Bana artık gizli gizli sarılıyor bey... Dün akşam uyurken öptü beni biliyor musun? Nasıl ağırıma gitti nasıl artık akide şekeri de getirmiyor.Hani dişlerim yok ya, güya yerken garip sesler çıkarıyormuşum da çocuklar iğreniyormuş benden. Yok,vallahi yalan bey, hiç yapar mıyım ben öyle şey?
Gelin çocuklara masal anlatmamı da yasakladı. Üstelik seninle konuşuyormuşum diye duvardaki resmini bir yere sakladı.Olsun, koynumdaki resminden haberi bile yok!Yine de beddua edemem bey, oğlumun karısı, torunlarımın anası o. Geçenlerde üst komşular geldi, ne konuştuklarını duymayayım diye kapıyı üstüme kilitledi.Duymadım, duymadım, lakin hissettim. Düşkünler evine yatıracaklarmış önümüzdeki ay beni. Ne yalan söyleyeyim epey ağırıma gitti, epey.
Ha, sen ne diyorsun bey? Hani bir görünsen oğluna, ne de olsa babasısın, seni dinler. Bu odada oturur, vallahi hiç dışarı çıkmam.Akide şekeri de istemem.Masal da anlatmam artık çocuklara. Ne olur ayırmasınlar beni bu evden.Yaşayamam nefes bile alamamSana ait anılardan uzak ne yaparım ben, ne yaparım?
Şu camın pervazında hayalin durur, çekmecelerde el izin.Bastonun hâlâ duvarda asılı. İstemiyorlar beni artık, istemiyorlar hasılı.Hey gidi günler hey...Hani diyorum bir çağırsan yoksa, yoksa sende mi unuttun beni bey.Sende mi unuttun beni bey?