30 Eylül 2007 Pazar

ORHAN VELİ


ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

KARİKATÜR




19 Eylül 2007 Çarşamba

Lens Taşıyan Karınca




Zehra, yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı.
Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Zehra tüm korkularına rağmen azimliydi. Emniyet kemerini taktı, ipi ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı. Bir süre tırmandıktan sonra, nefeslenebileceği bir oyuk buldu...
Orada asılı dururken, gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip, hızla Zehra'nın gözüne çarparak lensinin düşmesine neden oldu. Lens çok küçüktü ve bulunması neredeyse imkansızdı.

Lens yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve Zehra artık bulanık görüyordu. Zehra, ümitsizlik içinde lensini bulması için Allah'a dua edebilirdi yalnızca... İçten içe düşünüp dua etmeye başladı.
"Allah'ım! Sen bu anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi, benim lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et."
Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde, tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri "Aranızda lens kaybeden var mı?" diye bağırdı.

Zehra 'nın sonradan öğrendiğine göre lensi bir karınca taşıyordu. Karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens kızların dikkatini çekmişti.

Eve döndüklerinde Zehra lensini nasıl bulduklarını babasına anlattı. Bir karikatürcü olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek, karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazdı:
"Allah'ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımamsa, senin için taşıyacağım..."

9 Eylül 2007 Pazar

İnternet Kafecileri Çıldırtan Sorular

1-Bilgisayarda çalışan öğrencinin elektrik kesildikten 15 dakika sonraki sorusu; - Elektrik mi kesik?
2- Boş bilgisayar yok mu? - Yok - Hiç mi yok?
3- Word''lü bilgisayar var mı? - Hayır çilekli ve vanilyalı var sadece.
4-Çıkıntı alabilir miyim? (Printerdan çıktı almak için ) - Çıktı versek?
5-Çıktılar hep siyah beyaz mı oluyor?-Hayır ara sıra yeşil üzerine eflatun ördek desenli de çıkıyor.
6- 14 numaralı bilgisayar çok salak yaaaaa.... -Rahmetli babasıda öyleydi, babasına çekmiş.
7- Internet geri geldi mi? -Gitti hala dönmedi, kayıp ilanı verdik, aranıyor.
8- İnternete gireceğim... ilk defa geliyorum. - Heyecanlı mısın?
9-Yazıcı çalışıyor mu? - Hayır bugün izinli.. - Nasıl yani???